Trip mesajları
Duygularınıza tercüman olacak en anlamlı trip mesajlarını sizler için dokun.org olarak bir araya getirdik. Sizde aşağıdaki mesajlardan beğendiklerinizi sosyal medya hesaplarından paylaşabilirsiniz.
Trip atmak, alınganlık göstermek ve sinir olmak ile eş anlamlıdır. Trip Atmak Ne Demek? Trip atmak, bir söze ya da davranışa alınmak ve karşı tarafa mesafeli davranmak demektir.
Yaşamınızın her noktasında kesinlikle kızdığınız bir insan olur. Bu insanlara bazen öyle laflar söylemek istersiniz ki ama söyleyecek bir şeyler bulamazsınız. Bu surattan da hiddetlenmeye başlarsınız. Bu vaziyete trip atmak diyebiliriz. Trip muazzam bir kelimedir. İnsanın tüm hırçınlığını ve kızdığı noktaları haklı olarak karşı tarafa iletmesidir. Trip çoğu insan için çok külfetli ve çekilmez bir hale gelse de yerinde olursa tadından yenmez.
Trip atmak, insanların yaptığı davranış şekillerinden biridir. Genellikle kişiler etrafındaki herhangi bir kişiye sinirlendiğinde veya kırıldığında, ona trip atar. Trip atmak, soğuk davranış ve sinirlilik halini gösterir.
Gerektiği zaman trip atın, kasvetlerinizi içeriye atmayın. Fakat dikkat etkeniz gereken bu trip mevzusunda yerli yerinde olması ve haksız yere olmamasıdır. Zira sırf canınız sıkkın diye başkalarının canını sıkma hakkına da sahip değilsiniz. Özetlemek gerekirse her şey yerli yerindeyken daha hoş ve güzeldir. Bu surattan çizgilerinize dikkat ederek duygularınızı yaşamaya özen gösterin.
14 Şubat’ta sevgilimle yemeğe çıkacağız, oradan sonra parti falan kopacağız. Şaka şaka sevgilimiz mi varda gezeceğiz, evde oturup çayla bisküvi yiyeceğiz.
Altın gibi kalbin olsa neye yarar, ayarın düşük olduktan sonra.
Alttan aldık yeteri kadar, bundan sonra herkes ederi kadar!
Arkandan konuşup beste yapma. Yüzüme konuş da düet yapalım.
At yedi günde, it yediği günde unuturmuş. Sen kaç günde unuttun sevgili?
Attığınız ya da atacaklarınız kazıkları saklıyorum, saklıyorum ki gün gelip bana döndüğünüzde sizi ağırlayacak yerim olsun.
Avucumun içi kadar yüreği olmayan adamlarda kolum kadar dilin olması onların artısı olsun ben eksilerimle sarhoşum.
Azrail bile ayağıma gelecekse, sen neyin tribindesin?
Baattin sen ne dinliyorsun böyle; Şarkıya bak, ölürsem kabrime gelme istemem. Öldün hala trip atıyorsun.
Bana Eski Günlerim Lazım. Birde Şimdiki Aklım…
Bazen sevda o kadar acıdır ki; öve öve bitiremediğiniz aşkınızı, gün gelir söve söve bitirirsiniz!
Bazı kadınlar makyaj yapar, bazıları ise sadece güler.
Belki Sen Benim Kadar Sevmedin Ama , Azer Bülbül Misali ; Ben ALLAH’tan Umudumu Kesmedim
Ben bana inananı hiç yarı yolda bırakmadım. Bırakanı da bir daha asla ‘adam’ yerine koymadım!
Ben bir hiçim, bir hiçin kaybedecek neyi olabilir ki.
Ben Seni Kalbin Atsın Diye Sevmiştim, Götün Kalksın Diye Değil
Benim hayatımda gülücükler olmadı sevgilim, acıyla bütünleşti kalbim, nasır tuttu sevgilerim. Gittin ya ne mi yapıyorum? Gözyaşlarımla nasır tutmuş hayallerimi yumuşatıyorum. Biz hayatı rüyalarımızda değil, yaşadıklarımızla anladık.
Beş liralık alkolün milyarlık sohbetleri olur, milyarlık adamların beş lira edecek sohbeti bile yoktur.
Bırak giden gitsin, silen silsin. Atacak kemiğin varsa, köpeğin çok olur!
Bil ki bugün sana gelmemişsem mazota gitmişimdir sevgili.
Bilirsin sevgili yarim ben beceremem yaşamayı. bir damla su olsam, gider rakıya damlarım.
Bir başka seveceğiz inan, birbirimizden başka, o sarışın olacak belki de uzun boylu, yakışıklı bir adam olacak ve benim yanında yattığım kadın senin gibi kokmayacak.
Bir çay bardağında olacaksanız kaşık olun, eğer şeker olursanız kaşığın oyuncağı olursunuz.
Bir düşmanı bağışlamak, bir dostu bağışlamaktan daha kolaydır.
Bir erkek de çıkıp demiyor ki; yok be hepsi trip değil, bazılarını hak ediyoruz.
Bir kadın atasözü derki; anlamsız trip yoktur onun sebebini anlamayacak kadar ilgisiz erkek vardır.
Bir kadın sürekli trip atıyorsa, karşısındaki erkek onu hiç anlamıyor demektir.
Bir kadın trip atmayı bırakıp mantıklı cümleler kurmaya başlamışsa, sana olan aşkı bitmiş demektir.
Bir kadının yüzünde taşıdığı ifade, sırtına giydiği elbiseden daha önemlidir.
Bir Ömür Boyu Yanımda Oturmanı İstemiştim Anladım ki Sende O Göt Yokmuş
Bir sebeple severiz. Daha iyi bir sebeple sileriz. Sorun yok!
Bir sevdiğim olsun istiyorum; öyle bir sevsin ki beni, içime çektiğim sigaramın dumanını bile kıskanacak kadar sevsin.
Bir Yıldız Gibi Kayarım Hayatından. Yapabileceğin Tek Şey Dilek Tutmak Olur
Biraz insan ol diyeceğim ama, seni de zor durumda bırakmak istemiyorum…
Biz kimleriz diye sorma, biz hayata boş vermişlerdeniz. Bize hayat nedir diye sorma, biz hayat deryasında yüzenlerdeniz. Bizi arama lüks meyhanelerde, bulamazsın. Biz dost şarabı içenlerdeniz. Bize dost, arkadaş nedir diye sorma, biz onlar için ölümüne gidenlerdeniz.
Biz sevgide, aşkta hep gelmeyenleri bekledik, sonra sigaramızı yakıp kaçak çayımızı demledik.
Bizden nefret edin çünkü sizden değiliz, arkamızdan hep küfredin kendimize kefiliz, dünyalarımız farklıdır anlaşamayacağız eminiz. Asadan ölümü çıkaran üstadın nesliyiz biz.
Bu aşkı ikiye bölsek, sana eyvah düşer, bana eyvallah.
Bu gece kurduğun hayallerine, amin olmaya geldim.
Bu Hayatta Gülmemi İsteyen Bir Tek Fotoğrafçıydı. Ona da Parasını Verdim .
Bugün sel olup bazılarını bulanık suda boğasım var.
Bugün şimşek olup, herkese çakasım var.
Buralarda ön yargı hangi sayfadansın diye başlar, bizim sayfanın adını verirsin, yargı biter saygı başlar.
Büyüklerimiz bize bir kızla nasıl konuşacağımızı değil; çalışıp ailemize nasıl bakacağımızı öğrettiler.
Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler; Ağzına dolar insanın. Sussan acıtır, konuşsan kanatır…
Canı yanan sabretsin, canı yakanda yanacağı günü beklesin
Cesaret bazen seçtiklerin değil, vazgeçtiklerindir.
Çok gördüm dışı tripleks, içi gecekondu aşkları. Ben müstakil yalnızlığımla gururluyum.
Değişen bir şey yok hiç, ölüm hariç, aynı gökyüzü, aynı kader.
Dertler nereden gelirse gelsin, neyse ki çayın demi var, hayatın gamına inat
Doğuştan tedavisi olmayan bir hastalığım var: Her gördüğümü insan sanıyorum.
Dost olacak adam davranışından, içilecek su kaynağından belli olur.
Dünyada Üç Sandık Var. Çeyiz Sandıklarımız, Adam Sandıklarımız. Birde Söz Verip’te Tutar Sandıklarımız
Eğer geldiğin yeri unutursan; gideceğin yolda kaybolursun.
Eğer isteklerin için savaşmıyorsan, kaybettiklerin için ağlama.
Elimi sallasam ellisi ama benim istediğim ahlaklısı.
Elimi sallasam ellisi ama gönlümden geçen abdestlisi.
En Acı Verende Ne Biliyor Musun? Onun Gülerek Çektiği Fotoğraflara Senin Ağlayarak Bakmandır
En önemli vazifemiz; kulaklarımızı, söylediklerimizi duymaya alıştırmamızdır.
Erkeğe tesbih yakışır küpe değil.
Evet anladık biliyoruz zaten, tipinizin gideri var ama karakterinizin ederi yok!
Firari saatler arkasından gelen isyankâr sokakların, tövbekâr çocuklarıyız biz. Sevdiğimiz için yaşar, dostluğumuz için ölürüz. Hiçbir zaman hiçbir yerde kimseye boyun eğmeyiz!
Gardiyan görüş bitti dediğinde, anlarsın o zaman vefasızca gidişleri.
Geberdiğini bileyim de, kime öldüğün umurumda değil.
Geçecek dediğiniz acılar, şimdi fena geçiriyor umutlarımıza.
Geldiğin yeri unutursan, gideceğin yolda kaybolursun.
Gerçeği insanların ölçüleri ile değil, insanları gerçeğin ölçüsü ile tanı.
Giderken dur demedin ya..! Artık “Dön” desen de dönmem…! Sen gideni “Silermişsin” ya..! Ben artık “Lafını bile” etmem
Gidişine illa bir isim konulacaksa; mal kaybı diyelim.
Git Ne Halin Varsa Gör Benim Gözlerim Zaten Senden Başkasına Kör
Gitmek istiyorsan kapı açık mümkünse kapatmayı da unutma.
Giydiğiniz Elbise Değil Taşıdığınız Karakter Kaliteli olsun
Gökyüzü; bazen ciğerime doluyor.
Gönlüm bir sevdanın Peşine düşmüş. Aklı yok, Fikri yok
Gözlerime bakıp da yapılan sahte bir gülücük yerine, yüzüme karşı gösterilen gerçek bir nefreti tercih ederim.
Güzelmiş, çirkinmiş ne fark eder ki.? Deli gibi sevmek ruhumuzda var.
Hata Yaptık Sevgili ; Bir İlişkiyi Yürütemiyorken , Bir Bebeğin Yürüme Hayalini Kurduk!
Hayat şartları küfürsüz yaşamak için hiç de elverişli değil.
Hayat tiyatro gibidir, en kötü insanlar, en iyi yerlerde oturur
Hayat, tesbih gibidir bazen çekmek bazen sallamak gerekir.
Hayatımda yavşak isteseydim saçımda bit beslerdim. Bana adam lazım!
Hayatımın her noktasında gereksiz insanlar varmış.
Hayatta geçen her dakika için bir şeyleri değiştirme şansın mutlaka vardır.
Hepimizin sımsıkı sarılmak istediği birileri vardır. Kiminin boynuna kiminin boğazına
Her insan kendine yakışanı yapar. Çünkü kalite asla tesadüf değildir.
Her şeyi kafana takarak salak salak triplere girme sonra hiç çekilmez oluyorsun düşman başına yani.
Her şeyin bir fiyatı, her insanın bir değeri vardır. Fiyatı olmayan eşyaya çöp, değeri olmayan insana; giderken kapıyı ört denir.
Herkesin istediğini yapabileceği bir yerde hiç kimse istediğini yapamaz.
Hiç Bir İnsan Öylesine Girmiyor Hayatımıza Kimileri Ceza, Kimileri Bela, Kimileri İmtihan, Kimileri İse Armağan
Hiç bir zaman yüksekte görmedik kendimizi, sadece gereksiz insanlar için düşürmedik seviyemizi.
İçinden gelenleri dobra dobra söyleyen insanın kafası hep rahat olur. Böyle insanlara özenmemek elde değil…
İlişkiyi Kuvvetlendirmek İçin, İlla Ortası Delik Bir şey arıyorsanız O Şey; “Yüzük” Olsun
İlk göz ağrım değildi belki ama ilk gönül ağrımdı ‘O’. Nasıl unuturum ki
İlkokulda kokulu silgisi olmayan öğrencinin dramını film yapsan; Yedi dalda oscar alır.
İnsanı hayvandan ayıran akıldır. İnsan, akıldan uzaklaştığı zaman hayvan ortaya çıkar
İnsanın yapabileceği en büyük fenalık, kendisine olan güvenini kaybetmesidir.
İnsanlar sürekli konuşur, eleştirir, hakaret eder. Senin yapman gereken, onlara bakıp konuşan hayvan görmenin keyfini çıkarmak.
İnsanlar yanlış yapabilirler, yalnız büyük insanlar yanlışlarını anlarlar.
İnsanlarla yüz yüze konuşarak her sorunu halledebilirsin ama bazı insanlar gelir önüne, hangi yüzüne konuşacağını bilemezsin.
İşim düşmedikçe kendime bile uğramıyorum, sende kimsin.
İyi ki geçiyorsun zaman… Ya acının en derinime işlediği bir anda, donsaydın?
Kaçan, giden balonlara el sallayın, nasıl olsa havaları sönünce geri inecekler!
Kalp Kalbe Karşı Olsaydı, İki Sevgili Ayrılınca Sadece Biri Ağlamazdı…
Kara kalem yapmayı neden bu kadar çok seviyorsun diye soruyorsun ya; kimin ne renk olduğunu hala çözemedim.
Karakterim ve tavrımı birbirine karıştırmayınız! Karakterim “kim olduğumla” ilgilidir, tavrım “sizin kim olduğunuzla.”
Kış gelince hemen tutacak el ararsınız, ben anamın bol limonlu mercimeğiyle mutluyum.
Kız ilgisizlikten dolayı trip attığında kıza ilgi göstermek yerine trip atarak karşılık veren erkek ya maldır ya da ılıktır
Kim kimin mutluluğuna göz koyuyorsa! Bütün dünyada ona koysun.
Kimlerle mesajlaşıyorsun onlara yaz.
Kimse vazgeçilmez olduğunu düşünmesin… Çoğu kez vodkayı vişnesiz, Rakıyı susuz içtim ben.
Kimsenin çay bardağına kaşık olmayın, şeker eridikten sonra işiniz biter.
Kimseyi mumla arayacak değilim! Beni bulmak isteyen ışığımdan tanır.
Kötü günümde yanımda olmayan, iyi günümde yanımda olmasa da olur.
Kurnaz olma ama bana uygulama. Senin bildiklerin kadar benim sildiklerim var.
Kurşun kalem kadar mütevazi bir şey daha görmedim. Yazmaya devam edebilmesi için devamlı küçülmesi gerekiyor
Mutluluğu Tasarlayamazsın Varsa Yaşarsın, Yoksa Bakarsın
Nasıl Bir Kalp Var Sende? Otomatik Kapı Gibi, Önünde Durana Açılıyor
Ne Kadar Kaliteli Parfüm kullanırsa Kullansın Hep Kalleş Kokacak Bazıları
Ne oldu o kadar trip atıp tuttun, bak yine son noktayı ben koydum.
O kadar kızın arasında gözün benim hatunuma kayarsa, ben de o zaman sana kayarım adamım.
O kadar trip attın durdun ama sonunda noktayı yine ben koydum.
O kadar trip attın durdun ama sonunda noktayı yine ben koydum.
O kadar yoruldum ki artık hiçbir şeye şaşırmıyorum.. Ve umrumda değil hiçkimse, Ne halim varsa görmekle meşgulüm…
O, bensizliği göze aldıysa, ben onsuzluktan bir şey kaybetmem. – Nazım Hikmet
Olacak gibi değildi, olmadı da zaten.
Öfkenin ateşi önce sahibini yakar, sonra kıvılcımı düşmana ya varır ya varmaz.
Ölüm senin peşindeyken, sen neyin peşindesin, Azrail buraya kadar gelecekse, sen daha neyin tribindesin.
Ölüm senin peşindeyken, sen neyin peşindesin?
Ölüme gidelim dedin de mazot mu yok dedik.
Parmak ay’ı gösterdiği zaman, parmağa değil ay’a bakmak gerek.
Sadece gülüşümü yakala, öfkem çok ağır gelir sana.
Satmadık dostumuzu, bildik hasmımızı, kapatmadık eskilerden kalmış yaralarımızı, akıtırız kardeş uğruna kanımızı. Bilsinler ki krallar ölmeden bırakmaz tacını.
Sebebi ne olursa olsun bir erkeğin ağlaması çok can yakar, çünkü erkek ağlıyorsa çaresizdir
Sen bakma bize güzelim kimine göre adam, kimine göre yalanız Rahat olun siz, biz adamına göre adamız.
Sen istediğin kadar kalbimi kır; bende gözyaşı tükenmez güzelim!
Sen neyin tribindesin, senin bildiklerin kadar benim sildiklerim var.
Sen Yağan Yağmurun Romantik Oluşundan , Ben Sokaktaki Çocuğun Su Alan Ayakkabısından Bahsederim . İkimizde Şair Oluruz
Sende sevmediğim sadece iki şey var. Yüzlerin.
Seni öyle bir severim ki dengeni kaybedersin, kiliseye gider selam aleyküm dersin…
Seni unutmak mı? Ey sevgili içimdeki yangın sönüyor artık! Nasıl da kül oluyorsun bir bilsen, bir görsen…
Senin dünyaya baktığın pencere kirliyse, benim çiçeklerim sana çamur görünür.
Senin için ölürüm dediğinde ölüm şeklinin, bir başkasının altında zevkten olacağını düşünmemiştim.
Senin sesin güzeldir, hadi bize iki çay söyle.
Sevdama müebbet biçilmiş gururuma ağır hapis! Oysa ne yüreğime kelepçe takabilmiş kimse nede sevdama zincir, ben herkesten yana özgürüm ama senden yana esir.
Sevdiğini Söyleyemediğin Kızla, Kardeşim Dediğin Kişi Zevk İçin Çıkıp, Yaşadıklarını Sana Anlattığında Anlarsın; Ölmekle Yaşamak Arası Duyguyu
Sevgililer, güzelliğe zamanla alışıp onu gözleriyle değil duygularıyla görmeye başlarlar.
Sevgililerin arasına soğukluk bir kez dahil olduğunda ilişkiyi toparlamak çok zor olur…
Sıradaki Kahkaham Zaman Tüneline Giripte Çıkamayanlar İçin
Sırtın yere düştü mü, kardeşim dediklerinin bahanesi çok olur.
Sırtından vurana kızma arkanı dönen sensin, arkandan konuşana da darılma adam yerine koyan sensin.
Sigarayı bıraksam diyorum; tamamen sana başlasam. Sen daha çabuk bitirirsin işimi, böyle çok yavaş ölüyorum!
Sofular haram demişler, bu aşkın şarabına. Ben doldurur ben içerim, günah benim kime ne!
Şaire sormuşlar; gidene mi küfür etmeli, kalıp bekleyene mi? Şair durur mu, yapıştırmış cevabı; ikisini de salla, çay var mı çay.
Şarkıya bak, “ölürsem kabrime gelme istemem.” Öldün hala trip atıyorsun.
Şerefini kimin yatağında bıraktıysan, tribini ona atacaksın bana değil.
Şikâyetçiyim! Aşk yolunda gasba uğradım hâkim bey, hayallerim önemli değil, kalbimi versin yeter
Şurada burada güçlü adımlarla dolaşmaktansa doğru yolda sekerek yürümek daha iyidir.
Tebessüm bedavadır; vereni üzmez alanı mutlu eder.
Tespih olmuşsun güzelim; herkesin elinde şak şaklardasın.
Tipimi görünce Beğenen var mı bilmem ama, ismimi duyunca çıldıran çok
Tipinizin gideri var ama karakterinizin ederi yok.
Trip atıyorsam, seviyorum demektir. Çok trip atıyorsam, çok seviyorum demektir. Canından bezdiriyorsam. Var gerisini sen düşün.
Trip atmayan kız köpüksüz Türk Kahvesine benzer. Hep bir eksik hep bir tatsız.
Trip mi atıyoruz bumerang mı anlamadım. Kime atsam geri geliyor.
Tripe gerek yok bir sebeple severiz. Daha iyi bir sebeple sileriz. Sorun yok.
Tripin bana sökmez, zaten senin karakterinde beş para etmez.
Unutma ki insanlar hiç bir zaman değişmez, sadece yalan söylemenin yeni bir yolunu bulurlar.
Vaktimi ayırabileceğim biri değilsin şuan.
Varsa sana karşı bir tripin demek ki sana karşı içimde bir şeyler var demektir. Yok ne yaparsan yap iplemiyorsam işin zor o zaman.
Ve işte gördüğün şey; Ağzına kadar dolu bir küllük… Buruşmuş bir sigara paketi…
Yalnızlığına iyi bak sahip çık, kaç kişinin emeği var onda kim bilir.
Yaşasak mı ölsek mi, karar vermek zor.
Yol verdiklerim yoluna baksın, gizli gizli profilime değil.
Yüreği kolpa olan adamın yeri; ruhu fahişe olan kadının yanıdır.